Enok 2. Kitap


36. Bölüm

1. Adem’in oğlu Şit’in oğlu Enoş’un oğlu Kenan’ın oğlu Mahalalel’in oğlu Yeret’in oğlu Enok’un ikinci bilgelik vizyonu. Bu, dünyada yaşayanlara anlatmaya başladığım bilgelik sözlerinin başlangıcıdır. Ruhların Tanrısı’nın önünde açıklayacak olduğum sözleri duyun eski insanlar ve görün onların neslinden gelenler! Bunları yalnızca atalara bildirmek daha iyi olurdu ama bilgeliğin başlangıcını yeni nesillerden de esirgemeyeceğiz.

2. Ruhların Tanrısı bugüne kadar kimseye böyle bir bilgelik vermedi. Ben bu bilgileri, bana sonsuz hayat bahşeden Ruhların Tanrısı’nın isteğiyle, sezgi gücümle aldım.

3. Bana üç hikâye gösterildi ve ben de bunları dünyanın sakinlerine anlatmaya başladım.


37. Bölüm [42]

1. Adil olanlar topluluğu ortaya çıktığında günahkârlar günahlarından dolayı yargılanıp dünyadan atılacak.

2. Tüm yaptıklarını Ruhların Tanrısı’na bağlılıkla yapan Adil Kişi adil insanların gözleri önünde ortaya çıktığında dünyadaki sadıklara ve seçilmişlere ışık görünecek. O zaman günahkârların yeri neresi olacak ve Ruhların Tanrısı’nı inkâr edenler nerede kalacak? Doğmamış olsalardı onlar için daha iyi olurdu.

3. Adil olanların sırları ortaya çıktığında, günahkârlar yargılandığında, inançsızlar adillerin ve seçilmişlerin huzurundan uzaklaştırıldığında, dünyayı elinde tutanlar artık güçlü ve yüksek olmayacaklar.

4. Uluların yüzüne bakamayacaklar, çünkü Ruhların Tanrısı ışığını yücelerin, adillerin ve seçilmişlerin yüzlerine saçmış olacak. O zaman güçlü krallar mahvolacak, adillerin ve seçilmişlerin ellerine verilecekler.

5. Ve hayatları artık sona geldiği için, o zamandan sonra hiçbiri Ruhların Tanrısı’ndan merhamet dileyemeyecek.


38. Bölüm

1. O günlerde seçilmişler ve kutsal ırk inecek gökten ve onların tohumu insanoğullarınınkiyle bir olacak.[43] O günlerde Enok öfke, gazap, kargaşa ve kovulma kitaplarını aldı

2. Ve Ruhların Tanrısı “onlara merhamet edilmeyecek” dedi.

3. Ve bir bulut beni dünyadan aldı ve rüzgâr göklerin ucuna götürdü.

4. Orada başka bir vizyon gördüm. Yücelerin mekânlarını, [adillerin dinlenme yerlerini][44] gördüm. Burada gözlerim sadık meleklerin bulunduğu mekânları ve uluların bulunduğu dinlenme yerlerini gördü. İnsanoğulları için istekte bulunuyorlar, yalvarıyorlar, dua ediyorlardı ve doğruluk onların önünden dünyaya su gibi, merhamet ise çiğ gibi akıyordu. Ebediyen bunu yapmaya devam edecekler.

5. Orada gözlerim adaletin, imanın Seçilmiş Kişisini gördü. Onun Ruhların Tanrısı’nın kanatları altındaki mekânını gördüm. Onun günlerinde doğruluk hüküm sürecek.

6. Ruhların Tanrısı önünde adiller ve seçilmişler ebediyen sayısız çoklukta olacak.

7. O’nun önünde tüm adiller ve seçilmişler ateşli ışıklar gibi güçlü olacak, ağızları hayır duayla dolu olacak, dudakları Ruhların Tanrısı’nın adını övecek. O’nun önünde doğruluk hiç bitmeyecek.

8. Keşke orada kalıyor olsaydım. Ruhum o mekâna özlem duydu. Atalarım daha önce burada bulunmuştu, çünkü Ruhların Tanrısı’nın önünde benimle ilgili durum böyleydi.[45]

9. Ve o günlerde Ruhların Tanrısı’nın adını övgü sözcükleriyle kutsadım, methettim, çünkü O’nu övmemi, O’na dua etmemi ihsan etmişti bana.

10. Uzun bir süre boyunca gözlerim bu yere baktı. “Ezelden ebede kadar kutsansın!” diyerek takdis ettim Ruhların Tanrısı’nı. O’nun için son yoktur. O dünyanın yaratılmadan öncesini, dünyanın ne olduğunu ve nesilden nesle nasıl olacağını bilir.

11. Hiç uyumayanlar seni kutsar. İhtişamın önünde durur, seni kutsar, över, yüceltirler: Uludur, Uludur, Uludur Ruhların Tanrısı.

12. Dünyayı ruhlarla doldurur. Ve burada gözlerim o uyumayanları gördü. O’nun önünde durur, O’nu kutsarlar: “Sen kutsanmış olansın. Tanrı’nın adı sonsuza kadar kutsanmıştır.” Ve artık göremeyecek hale gelinceye kadar yüzüm değişti.


39. Bölüm

1. Sonra, Ruhların Tanrısı’nın önünde duran binlerce, on binlerce, sayısız varlık gördüm.

2. Ruhların Tanrısı’nın dört yanında, farklı dört ruh gördüm ve adlarını öğrendim. Benimle birlikte gelen melek bana onların adlarını söyledi ve sırlarını gösterdi.

3. Ve Yüce Tanrı’nın önünde övgülerde bulunan o dört varlığın seslerini duydum.

4. İlk ses Ruhların Tanrısı’nı sonsuza kadar kutsuyordu.

5. İkinci ses, Ruhların Tanrısı’na bağlı olan Seçilmiş Olan’ı ve Ruhların Tanrısı için acı çeken seçilmişi[46] övüyordu.

6. Üçüncü ses dünyanın sakinleri için dua ediyor, Ruhların Tanrısı adına onlar için dilekte bulunuyordu.

7. Ve duyduğum dördüncü ses şeytanları[47] uzak tutuyor, Ruhların Tanrısı’nın önüne gelmelerine ve dünyanın sakinlerini suçlamalarına engel oluyordu.

8. Sonra benimle gelen ve bana gizli şeyleri gösteren barış meleğine sordum: “Gördüğüm, seslerini duyduğum ve yazdığım o dört kişi kimdir?” Ve o da bana dedi ki: “İlki yüce Mikail’dir. Merhametli ve sabırlıdır.

9. İnsanoğlunun tüm hastalıklarını ve yaralarını yöneten ikincisi Rafael’dir. Tüm güçleri yöneten üçüncüsü yüce Gabriel’dir. Ve sonsuz yaşama geçecek olanların tövbesini ve ümidini yöneten dördüncüsü de Fanuel’dir.” Bunlar Tanrı’nın, En Yüce’nin dört meleği ve duyduğum dört sestir.


40. Bölüm

1. Ardından göklerin sırlarını, krallığın nasıl bölündüğünü ve insanların eylemlerinin terazide nasıl tartıldığını gördüm. Orada seçilmişlerin ve uluların mekânlarını gördüm. Gözlerim günahkârların, Ruhların Tanrısı’nın adını inkâr edenlerin oradan nasıl uzaklaştırıldığını gördü. Onlar Ruhların Tanrısı’nın cezası nedeniyle oradan çekilip götürülür ve onlara rahat yoktur.

2. Ve orada gözlerim şimşeğin, gök gürültüsünün, rüzgârların sırlarını, rüzgârların dünya üzerinde esmek için nasıl bölündüklerini, bulutların ve çiğin sırlarını, nereden çıktıklarını ve dünyanın toprağını nasıl doyurduklarını gördü.

3. Orada rüzgârların bölündüğü kapalı hazneleri, dolu ve rüzgârların haznesini, sisin, bulutların haznesini ve dünyanın yaratılışından beri dünya üzerinde olan bulutu gördüm.

4. Güneş’in[48] ve Ay’ın haznelerini, Ayların[49] nereden çıktılarını ve nereye döndüklerini gördüm. Olağanüstü devridaimlerini, birinin diğerinden daha muhteşem oluşunu, sabit yörüngelerini, o yörüngeden sapmayışlarını, yörüngelerine hiçbir şey eklemeyip hiçbir şey çıkarmayışlarını, birbirlerine bağlı oluşlarını ve yeminlerini tutuşlarını gördüm. Önce Güneş çıkar ve Ruhların Tanrısı’nın emrine göre yolunu kat eder. Adı sonsuza kadar kudretlidir.

5. Sonra Ay’ın gizli ve açık yörüngesini gördüm. Ruhların Tanrısı’nın önünde Ay gece ve gündüz birbirinin zıddı olan o yörüngelerde ilerler. Güneş ve Ay Tanrı’ya şükreder, övgüde bulunur ve dinlenmezler. Çünkü onların şükürleri onlar için dinlenmedir. Parlak Güneş bazen bereketli, bazen lanetleyici olan değişiklikler yapar.

6. Ay’ın yörüngesi adillere aydınlık, günahkârlara karanlıktır. Aydınlık ile karanlığı birbirinden ayıran Tanrı insanların ruhlarını da birbirinden ayırmıştır.[50] Kendi adaleti nedeniyle adil ruhları güçlendirmiştir.

7. Buna ne bir melek ne de herhangi başka bir güç engel olabilir. Hepsi için bir yargıç atar ve atadığı yargıç O’nun önünde her şeyi yargılar.


41. Bölüm

1. Bilgelik yaşayabileceği bir yer bulamadı ve ona göklerde bir yer verildi.

2. İnsanoğulları arasında yaşamaya geldi ama bir yer bulamadı. Eski yerine dönüp melekler arasındaki koltuğuna oturdu. Adaletsizlik ileri çıktı. Aramadığı şeyler buldu ve onlarla birlikte kaldı, çöldeki yağmur ve susuz bir arazideki çiğ gibi.


42. Bölüm

1. Bir başka görkemli şeyi ve gökteki yıldızları gördüm. O’nun onları adlarıyla nasıl çağırdığını gördüm, sesini duydum. Işıklarına, yerlerinin genişliklerine, görünme günlerine ve yörüngelerine göre doğru bir dengeleme ile nasıl tartıldıklarını gördüm. İhtişam, ihtişam yaratıyordu ve bunlar meleklere ve inananlara dönüşüyordu.

2. Benimle birlikte gelen, bana sırları gösteren meleğe sordum: “Bunlar nedir?” Dedi ki: “Ruhların Tanrısı sana onların bir görüntüsünü gösterdi. Bunlar dünyada yaşayan ve Ruhların Tanrısı’nın adına ilelebet inanan uluların adlarıdır.”


43. Bölüm

Bu ihtişamla ilgili gördüğüm bir başka şey: Bazı yıldızlar yükselip parlaklığa dönüşüyordu ve arkalarında hiçbir iz bırakmıyorlardı.


44. Bölüm

1. Bu hikâye, uluların mekânının ve Ruhların Tanrısı’nın adını inkâr edenler hakkındaki İkinci Hikâyedir.

2. Onlar ne göğe yükselecek ne de dünyaya geleceklerdir. Ruhların Tanrısı’nın adını inkâr eden, bu nedenle de acı ve keder gününü bekleyen günahkârların kaderi bu olacak.

3. O gün Seçilmiş Olan şanlı tahtına oturacak, insanların işlerini kontrol edecek. İnsanların sayısız mekânları olacak ve ruhları Benim Seçilmiş Olanım’ı[51] gördüğünde ve Şanlı adımı söylediğinde, o yerlerde o insanların ruhları güçlenecek.

4. O gün Benim Seçilmiş Olanım’ı onlar arasında oturtacağım. Göğü dönüştürüp kutsayacağım ve onu ebedi bir ışık haline getireceğim.

5. Dünyanın da çehresini değiştireceğim. Onu kutsayacağım ve seçilmişlerimi orada oturtacağım. Günahkârlar ve suçlular oraya adım atmayacak. Adil olanlara huzur vererek onları tatmin ettim ve önüme koydum. Ama günahkârları önümde bir yargılama bekliyor, onları dünyanın üzerinden silebileyim diye.


45. Bölüm

1. Ve orada Kadim Olan’ı gördüm. Başı yün gibi beyazdı. Yanında yüzü insan yüzüne benzeyen başka biri daha vardı. Yüzü çok güzeldi; tıpkı kutsal meleklerden birinin yüzü gibiydi. Benimle birlikte gelen ve bana tüm sırları gösteren meleklerden birine o adamın kim olduğunu, nereden geldiğini ve neden Kadim Olan’la birlikte olduğunu sordum.

2. Cevap verdi: “Bu adil olan İnsan Oğlu’dur;[52] onun içinde adalet vardır. O tüm hazineleri ortaya çıkartır çünkü Ruhların Tanrısı onu bunu yapması için seçti. Onun topluluğu Ruhların Tanrısı önünde sonsuza kadar üstündür.

3. Gördüğün o insan kralların ve kudretlilerin mekânlarını, güçlülerin tahtını sarsacak. Kudretlilerin hâkimiyetini zayıflatacak ve günahkârların dişlerini kıracak.

4. Kralları tahtlarından ve krallıklarından çıkaracak çünkü onlar O’nu övüp kutsamıyor ve krallığın onlara nereden verildiğini alçakgönüllülükle kabul etmiyorlar. Ve o güçlülerin yüzünü yere indirecek. Onları utanç içinde bırakacak. Mekânları karanlık, yatakları solucanlar olacak. Yataklarından kalkma umutları olmayacak çünkü Ruhların Tanrısı’nın adını övmezler.

5. Onlar En Yüce’ye karşı ellerini kaldıran, yaşadıkları dünyayı ayakları altında ezenlerdir. Onların tüm yaptıkları adaletsizliktir ve güçleri zenginliklerinden gelir. Elleriyle yaptıkları tanrılara inanırlar ve Ruhların Tanrısı’nın adını inkâr ederler. Onlar elbette O’nun topluluklarının mekânlarından ve Ruhların Tanrısı’nın adına bağlanan inançlıların tapınaklarından atılacaklardır.”


46. Bölüm

1. O günlerde adillerin duası ve kanları Ruhların Tanrısı’nın önüne yükselecek.

2. O günlerde gökte yaşayan ulular tek ses olacak. Adillerin duası boşa gitmesin, yargılansınlar ve sonsuza kadar acı çekmesinler diye, dökülen kanları ve duaları adına Ruhların Tanrısı’na ricada bulunacak, dua edecekler ve O’nun adını övüp kutsayacaklar.

3. O günlerde Kadim Olan’ı ilahi tahtına otururken gördüm. Cennette O’nun ve etrafında ve önünde duran tüm topluluğunun önünde açıldı yaşayanların kitabı.

4. Uluların kalpleri neşeyle doldu çünkü adillerin sayısı sunuldu, duaları duyuldu ve Ruhların Tanrısı adillerin kanını övdü.


47. Bölüm

1. Ve o yerde adaletin ebedi çeşmesini gördüm. Etrafında çok sayıda bilgelik çeşmesi de vardı. Tüm susayanlar onlardan içiyor, bilgelikle doluyordu. Adillerle, ulularla ve seçilmişlerle kalıyorlardı.

2. O saatte İnsan Oğlu Ruhların Tanrısı’nın önüne çağrıldı, Kadim Olan’ın önünde adı söylendi.

3. Evet, Güneş ve burçlar yaratılmadan önce, göğün yıldızları yaratılmadan önce, adı Ruhların Tanrısı’nın önünde söylendi. O, adillerin düşmemek için yaslanacakları bir asa olacak. Milletlerin ışığı, kalpleri hasta olanların umudu olacak.

4. Dünyada yaşayan herkes onun önünde diz çökecek, onu kutsayacak, övecek ve Ruhların Tanrısı’nın adına ona şarkılar söyleyecek.

5. Seçilmiş Olan ve Gizli Olan dünya yaratılmadan önce bu amaçla seçildiler ve sonsuza kadar O’nun önünde olacaklar.

6. Ve Ruhların Tanrısı’nın bilgeliğini ululara ve adillere gösterdi, çünkü O adiller topluluğunu korur. Adiller bu adaletsizlik dünyasından nefret ettiler, aşağıladılar ve Ruhların Tanrısı’nın adına bu dünyanın tüm işlerinden ve hallerinden nefret ettiler.

7. Onun adıyla kurtarılacaklar ve onun iradesi onların hayatları olacak. O günlerde dünyanın kralları ve dünyaya sahip olan kudretliler, ellerinin yaptıkları nedeniyle yüzlerini eğecekler.

8. Korku ve felaket günlerinde ruhları kurtarılmayacak. Onları Seçilmiş Olanım’ın eline vereceğim.

9. Tıpkı samanın ateşte yanışı gibi adillerin huzurunda onların yüzleri yanacak ve kurşunun suda batması gibi adillerin karşısında batacaklar ve onlardan hiçbir iz kalmayacak.

10. Onların felaket gününde dünyada huzur olacak.

11. Onun huzurunda düşecekler ve tekrar kalkamayacaklar. Onları elleriyle tutup kaldıracak kimse olmayacak çünkü onlar Ruhların Tanrısı’nı ve onun Mesih’ini[53] inkâr ettiler!


48. Bölüm [54]

1. Onun önünde bilgelik su gibi saçılır, ihtişam asla bitmez. O adaletin tüm sırlarında güçlüdür,

2. adaletsizlik bir gölge gibi tükenecek, devam etmeyecek çünkü Seçilmiş Olan Ruhların Tanrısı’nın önünde duruyor. Onun ihtişamı ebedidir ve gücü tüm nesiller boyu devam eder.

3. Onda bilgeliğin ruhu, kavrayış ve güç yayan ruh, adalete uyanların ruhu vardır.

4. O gizli şeyleri yargılayacak ve kimse onun önünde tek kelime yalan söyleyemeyecek. Çünkü o kendi iradesiyle Ruhların Tanrısı’nın önünde Seçilmiş Olan’dır.


49. Bölüm

1. O günlerde ulular ve seçilmiş olanlar değişecek. Günlerin ışığı üzerlerine doğacak. İhtişam ve onur onlara dönecek.

2. Felaket gününde şeytan günahkârlarla toplanmış olacak ama Ruhların Tanrısı’nın adıyla adalet muzaffer olacak.

3. Tövbe etsinler ve yaptıklarını bıraksınlar diye bu diğerlerine gösterilecek. Ruhların Tanrısı’nın önünde hiçbir onurları olmayacak ama onun adıyla kurtarılacaklar ve Ruhların Tanrısı onlara merhamet gösterecek çünkü onun merhameti büyüktür. Ve O yargılamasında da doğrudur. O’nun ihtişamının önünde adaletsizlik kendini sürdüremez. Tövbe etmeyenler O’nun önünde yok olacaktır.

4. “Artık onlara merhamet etmeyeceğim” der Ruhların Tanrısı.


50. Bölüm

1. Ve o günlerde dünya ona emanet edileni rahminden teslim edecek,[55] cehennem borçlu olduğunu iade edecek ve yıkılışlar sahip olunanı yeniden düzenleyecek.

2. O günlerde, onlar arasından adil ve ulu olanları seçecek, çünkü kurtarılacakları gün geldi.

3. Seçilmiş Olan o günlerde tahtına oturacak, tüm bilgelik sırları ağzından dökülecek, çünkü o sırları ona Ruhların Tanrısı verdi ve onu onurlandırdı.

4. O günlerde dağlar koçlar gibi sıçrayacak, tepeler süte doymuş kuzular gibi tepinecek

5. Ve göklerdeki meleklerin yüzü sevinçle parlayacak. Çünkü Seçilmiş Olan o günlerde ortaya çıkacak. Dünya sevinecek, üzerinde doğruluk hâkim olacak ve seçilmişler orada yürüyecek.


51. Bölüm

1. O günlerden sonra, tüm gizli görüntüleri gördüğüm yerde bir hortuma yakalandım ve batıya doğru taşındım.

2. Orada gözlerim göklerin tüm sırlarını ve dünyada mevcut olan her şeyi gördü: demirden bir dağ, bakırdan bir dağ, gümüşten bir dağ, altından bir dağ, nikelden bir dağ ve kurşundan bir dağ.

3. Benimle birlikte gelen meleğe sordum: “Gizlilik içinde gördüğüm bu şeyler nedir?”

4. O da dedi ki: “Gördüğün o bu şeyler onun Mesih’inin dünyada güçlü ve etkili olabilmesi içindir.”

5. Sonra bu barış meleği bana dedi ki: “Biraz bekle, göreceksin. Ruhların Tanrısı’nın bildirdiği tüm sırlar sana gösterilecek. Gördüğün bu dağlar, demir dağ, bakır dağ, gümüş dağ, altın dağ, nikel dağ ve kurşun dağ; Seçilmiş Olan’ın önünde ateşin önündeki mum gibi, yukarıdan bu dağların üzerine dökülen su gibi olacak. Onun ayakları önünde güçsüz olacaklar.

6. Ve o günlerde kimse ne altınla, ne de gümüşle kendini kurtaramayacak.

7. Kimse kaçamayacak.

8. Ne savaş için demir, ne de zırh için bir elbise olacak. Metalin faydası olmayacak, kalayın faydası olmayacak ve kurşun istenmeyecek.

9. Seçilmiş Olan Ruhların Tanrısı’nın önünde ortaya çıktığında tüm bu şeyler dünyanın üzerinden silinip yok olacak.”


52. Bölüm

1. Orada ağzı açık, derin bir vadi gördüm.

2. Dünyada, denizde ve adalarda yaşayan herkes ona hediyeler, hatıra eşyaları getirecek ama o derin vadi dolmayacak. Onlar elleriyle suçlar işler, yaptıkları her şeyi suçla tüketirler; ama onlar, günahkârlar, Ruhların Tanrısı’nın huzurunda yok edilecek, dünyanın üzerinden sonsuza kadar uzaklaştırılacaklar.

3. Gittim ve orada Şeytan için her türlü silah hazırlayan ceza meleklerini gördüm.

4. Yanımda gelen huzur meleğine sordum: “Bu silahları kimin için hazırlıyorlar?”

5. Bana dedi ki: “Bunları bu dünyanın kralları ve güçlüleri için hazırlıyorlar ki bunlarla yok edilsinler!

6. Seçilmiş ve adiller topluluğu ortaya çıktığında, Ruhların Tanrısı adına onlar artık engellenmeyecekler.

7. Ve bu dağlar onun huzurunda toprak gibi, tepeler çeşme gibi olacak ve adiller günahkârların baskısından kurtulacak.”


53. Bölüm

1. Baktım, dünyanın bir başka tarafına döndüm ve ateş içinde yanan derin bir vadi gördüm.

2. Kralları ve güçlüleri getirip bu derin vadinin içine koydular.

3. Orada gözlerim onlar için nasıl ağırlığı ölçülmez demir zincirler yapıldığını gördü.

4. Ve benimle gelen barış meleğine sordum: “Bu zincirler kimin için hazırlanıyor?”

5. O da dedi ki: “Bunlar Azazil’in topluluğu için hazırlanıyor, onları hapsedip cehennem çukuruna bağlamak için. Ve Ruhların Tanrısı’nın emrettiği gibi, çeneleri sert taşlarla kaplanacak.

6. Mikail, Cebrail, İsrafil ve Fanuel o büyük günde onları alıp yanan ateşe atacak ki Ruhların Tanrısı onların adaletsizliklerinin, Şeytan’a hizmet etmelerinin ve dünyadakileri yoldan çıkarmalarının öcünü alabilsin.”

7. O günlerde Ruhların Tanrısı’ndan ceza gelecek ve göklerin üzerindeki su hazneleri ve dünyanın altındaki su çeşmeleri açılacak.

8. Ve sular sularla birleşecek;

9. Göklerin üzerindeki su eril,

10. Dünyanın altındaki su dişildir.[56] Ve o zaman dünyada yaşayan herkes ve göklerin uçlarının altında yaşayanlar yok edilecek.

11. Bu yolla dünyada yaptıkları adaletsizlikleri bilecek, bu şekilde yok edilecekler.


54. Bölüm

1. Sonra Kadim Olan pişmanlık duydu ve dedi ki: “Dünyada yaşayan herkesi boşu boşuna yok ettim.”

2. Ve büyük adıyla yemin etti: “Bundan sonra dünyada yaşayan herkese böyle yapmayacağım.

3. Göklerde bir imza atacağım ve yerle gök durdukça o imza benimle onlar arasında bir güven simgesi olacak. Bu, buyruğuma uygundur.”[57]

4. “Felaket ve acı gününde meleklerin eliyle onların hakkından gelmek istediğimde, kızgınlığım ve cezam onlar üzerinde olacak.

5. Siz dünyada yaşayan güçlü krallar, Seçilmiş Olan’ımı, onun görkemli tahtta oturup Azazil’i, tüm işbirlikçilerini ve yardımcılarını Ruhların Tanrısı’nın adıyla nasıl yargıladığını görmek zorunda olacaksınız.”

6. Orada cezalandırma melekleri ordularının yürüdüğünü, ellerinde demirden ve bronzdan zincirler tuttuklarını gördüm. Benimle gelen barış meleğine sordum: “O zincirleri tutanlar kime gidiyor?”

7. O da bana dedi ki: “Seçilmişlerine ve sevdiklerine gidiyorlar; vadinin derin çukuruna atılabilsinler diye. O zaman o vadi onların seçilmişleri ve sevdikleriyle dolacak, hayatlarının günleri tükenecek ve o zamandan sonra yoldan çıkış günleri sayılamayacak kadar çok olacak.”

8. O günlerde prensler toplanacak, başlarını doğuya, Partlara ve Medlere çevirecekler. Kralları bir huzursuzluk içine sokup rahatsız edecekler ve tahtlarından kaldıracaklar. Krallar bulundukları yerden bir aslanın ininden çıktığı gibi çıksın, bir sürünün ortasındaki aç kurtlar gibi ileri fırlasınlar diye.

9. Yukarı gidip seçilmişlerinin topraklarına adım atacaklar ve seçilmişlerinin toprağı onların önünde bir harman yeri ve yol olacak. Ama Benim Seçilmiş Olanım’ın şehri onların atlarına engel olacak. Kendi aralarında bir savaşa tutuşacaklar ve kendi sağ kolları onlara karşı güçlü olacak.

10. Yeteri kadar kişi katledilene kadar ne bir adam komşusunu veya kardeşini bilecek, ne de bir oğul babasını veya annesini. Cezaları boşuna olmayacak.

11. O günlerde Cehennem Dağı’nın ağzı açılacak, onlar onun içine girecekler ve sonları gelecek. Cehennem seçilmişlerin huzurunda günahkârları tüketecek.


55. Bölüm

1. Ondan sonra üzerlerinde insanların olduğu bazı arabaların geldiğini gördüm.

2. Doğudan ve batıdan güneye doğru esen rüzgârla geliyorlardı. Arabaları büyük bir gürültü çıkarıyordu

3. Ve tüm bu kargaşa yaşanırken, göklerdeki ulular bunu fark etti. Dünyanın sütunları yerinden oynadı ve bunun sesi göklerin bir ucundan diğerine kadar duyuldu.

4. Hepsi düşüp Ruhların Tanrısı’nın önünde diz çöktüler.

İkinci Hikâye böylece sona erer.


56. Bölüm

1. Ve ulularla ve seçilmişlerle ilgili üçüncü Hikâye’yi anlatmaya başladım.

2. Ne mutlu size ulular ve seçilmişler, çünkü sizin kaderiniz güzeldir!

3. Ulular güneşin ışığında, seçilmişler ebedi hayatın ışığında olacak. Hayatlarının günleri sonsuz olacak ve uluların günleri sayısız olacak. Işığı arayacaklar ve Ruhların Tanrısı’ndan adaleti bulacaklar.

4. Ebedi Tanrı’nın adıyla ulular huzur bulacak.

5. Ardından gökteki ululara denecek ki “Adaletin sırlarını, inancın mirasını arayın çünkü dünya güneş gibi parladı ve karanlık geçti.” Hiç bitmeyen bir ışık olacak ve günler hiç sona ermeyecek. Ruhların Tanrısı’nın önünde ışık güçlü olacak ve Ruhların Tanrısı’nın önünde doğruluğun ışığı sonsuza kadar sürecek.[58]


57. Bölüm

1. O günlerde gözlerim şimşeklerin, ışıkların ve bunların yaptıkları yargılamaların sırlarını gördü.

2. Bu ışıklar Ruhların Tanrısı’nın kararına göre kutsamak ve lanetlemek için çakarlar.

3. Orada gök gürlemesinin sırlarını ve göklerde sesinin nasıl yankılandığını duydum. Bana dünyada olanlar da gösterildi. Ruhların Tanrısı’nın isteğiyle, gök gürlemesi hem barış ve kutsama, hem de lanet içindir.

4. Bunun ardından iyilik ve bereket için çakan şimşeklerin ve ışıkların tüm sırları gösterildi bana. Kutsama ve bereket için [olduklarını gördüm][59]


58. Bölüm

1. Enok’un hayatında, beş yüz yılında, yedinci ayda ve ayın on dördüncü gününde, o Hikâye’de göklerin göğünün nasıl kudretli bir şekilde sallandığını gördüm. En Yüce’nin topluluğu, melekler, binlerce, on birlerce kere on binlerce varlık büyük bir huzursuzluk içinde titredi. Sonra Kadim Olan’ın şanlı tahtında oturduğunu gördüm. Melekler ve ulular O’nun etrafında duruyordu. Ve beni büyük bir titreme ve korku sardı. Belim bükülüp gevşedi. Dizlerim çözüldü ve yüzüstü düştüm. Ve yüce kutsal meleklerden biri olan kutsal melek Mikail gönderdi.

2. O melek beni kaldırınca ruhum geri döndü. Çünkü o orduya, göklerin o hareket ve sallantısına bakmaya dayanamamıştım.

3. Mikail bana dedi ki: “Bu vizyondan neden korktun?

4. O’nun merhameti bugüne değin sürdü. Dünyada yaşayanlara karşı hep merhametli ve sabırlı oldu.

5. Ama doğru yasaya tapmayanlar, doğru yargılamayı inkâr edenler ve onun adını boşu boşuna ağzına alanlar için Ruhların Tanrısı’nın hazırladığı yaptırım, ceza ve yargılama günü geldiğinde,

6. O gün seçilmişler için bir anlaşma, günahkârlar için ise bir sınanma günü olacak. [Ruhların Tanrısı’nın gönderdiği ceza onları bulduğunda onlarla kalacak ki, Ruhların Tanrısı’nın cezası boşa gitmesin. Bu ceza çocukları anneleriyle, babalarıyla birlikte öldürecek. Sonra da O’nun merhamet ve sabrına göre yargılama olacak.][60]

7. O günde yiyecek olarak iki canavar türeyecek. Bunlardan dişi olanının adı Leviathan olacak ve denizlerin diplerinde, su kaynaklarının üstlerinde yaşayacak.

8. Bunlardan erkek olan canavar ise Behemoth adını taşır. Göğüsünün üzerinde hareket eder ve görülemez bir vahşiliği vardır.

9. Bunun, seçilmişlerin ve adillerin kaldığı, Tanrı’nın yarattığı ilk insan olan Adem’in yedinci kuşağı olan büyükbabamın kaldığı bahçenin doğusundaki adı Dendayen’dir.

10. Diğer melekten bana o canavarların gücünü, bir günde nasıl ayrılıp birinin denizlerin derinliklerine, diğerinin çöle yerleştirildiğini bana anlatmasını istedim.

11. Melek bana dedi ki: “Sen insanoğlu, sen sır olan şeyi bilmek istiyorsun.”

12. Yanımda olan barış meleği bana dedi ki: “Bu iki canavar, Tanrı’nın büyük günü için hazırlanıyor. O gün yiyecek olarak yenecekler.”

13. Ve çocuklar anneleriyle, oğullar babalarıyla öldürülecekler

14. Ve Ruhların Tanrıs’nın cezalandırması devam edecek, bu cezalandırma boşuna olmayacak. Ve hepsinin sonunda merhametle yargılama olacak.


59. Bölüm


1. Ve bir başka melek benimle konuştu,

2. göklerin üzerinde ve yerin derinliklerinin altında, göklerin uçlarında ve göklerin temelinde ilk ve son sırların ne olduğunu gösterdi.

3. Bana rüzgâr pencerelerini,

4. Rüzgârların nasıl bölündüğünü ve nasıl tartıldıklarını, rüzgârın gücüne göre rüzgâr pencerelerinin nasıl anlaşıldığını gösterdi.

5. Işıkların ve Ay’ın ışığının kendine özgü gücünü de gösterdi. Ve yıldız kümelerinin adlarını ve tüm kümelerin nasıl bölündüğünü anlattı.

6. Düştükleri yerlere göre gök gürlemelerini, ışık çıkaran tüm şimşek gruplarını ve itaat ettikleri toplulukları anlattı.

7. Gök gürlemesinin meydana gelmeyi beklemek için dinlenme yerleri vardır. Gök gürlemesi ve şimşek birbirinden ayrılmaz. Aynı nefeste hareket etmezler[61] ve birbirlerinden hiç ayrılmazlar.

8. Şimşek çaktığında gök gürlemesi ses çıkarır ve bu gürleme sırasında bir nefes bunları ayırır ve ikisini eşit şekilde böler. Gök gürlemelerinin kaynağı kum gibi çoktur. Gök gürlerken bir dizginle geri çekilir ve dünyanın yerlerine göre ileri fırlatılır.

9. Denizin ruhu her şeye muktedir ve güçlüdür; gücüyle denizi dizginler. Aynı şekilde onu ileri iter ve dünyanın dağları arasına yayar. Kırağının ruhu kendi meleğidir ve iyi bir melektir. Karın ruhu büyük gücüyle hazneleri terk eder. Orada özel bir ruh vardır ve ondan duman gibi yükselir; adı kırağıdır.

10. Sisin ruhu diğerleriyle kalmaz, özel bir haznesi vardır.

11. Çünkü onun rotası hem aydınlıkta hem karanlıkta, hem kışın hem de yazın harikadır. Haznesi parlaktır ve içinde bir melek vardır.

12. Çiğin ruhu göklerin uçlarında kalır, yağmur hazneleriyle bağlantılıdır. Kışın ve yazın seyrine devam eder. Onun bulutları ve sis bulutları bağlantılıdır ve birbirleriyle değiş tokuşları vardır.

13. Yağmurun ruhu haznesinden çıktığı zaman melekler gelir, hazneyi açıp onu dışarı çıkarır ve yağmur tüm dünyaya yayıldığında dünyadaki sularla birleşir. Sular dünyada yaşayanlar içindir; göklerdeki En Yüce’nin toprağa verdiği besindir.

14. Bu yüzden yağmur için belirli bir ölçü vardır ve bu meleklerin sorumluluğundadır.

15 Tüm bu şeyleri Adillerin Bahçesi’ne yaklaşırken gördüm.


60. Bölüm


1. O günlerde o meleklere uzun ölçüm şeritleri verildi.[62] Melekler kendilerine kanatlar alıp uçtular ve kuzeye doğru gittiler.

2. Meleğe sordum: “Neden ölçüm şeritleri alıp gittiler?” O da dedi ki: “Ölçmeye gittiler.”

3. Ve benimle gelen melek dedi ki: “Adillerin ve onların birbirleriyle olan bağlarını ölçecekler ki sonsuza kadar Ruhların Tanrısı’nın adıyla huzur içinde kalabilsinler.

4. Ve seçilmişler seçilmişlerle birlikte kalmaya başlayacak.

5. İnanca o ölçüler verilecek ve adaleti güçlendirecektir.

6. O ölçüler dünyanın derinliklerinin tüm sırlarını ortaya çıkaracaktır.

7. Çölün yok ettiği, vahşi hayvanların yediği, denizdeki balıkların yediği kişiler Seçilmiş Olan’ın gününde dönüp orada dursun diye. Çünkü Ruhların Tanrısı’nın önünde hiçbiri yok edilmeyecek ve hiçbiri yok edilemez.

8. Ve göklerin üzerinde oturan herkes bir emir aldı; onlara tek bir güç, tek bir ses ve ateşe benzer tek bir ışık verildi.

9. Sözleri ile önce Seçilmiş Olan’ı kutsadılar, yücelttiler ve bilgelikle onurlandırdılar. Bilgeliği sözlerle, yaşam nefesi ile verdiler.

10. Ruhların Tanrısı Seçilmiş Olan’ı onurlu tahtına oturttu.

11. Böylece o göklerdeki uluların tüm yaptıklarını yargılayacaktır. Onların yaptıkları terazide tartılacaktır. Ve o dönüp Ruhların Tanrısı’nın adıyla, sözüyle ve O’nun adil yargılamasıyla onların gizli amellerini yargıladığında,

12. O zaman hepsi tek ses olup Ruhların Tanrısı’nın adını kutsayacak, onurlandıracak, yüceltecek.

13. O zaman göklerin topluluğu ve yukarıdaki tüm ulular, hatta Tanrı’nın topluluğu, Kerubim, Serafim ve Ofanim, tüm güç melekleri, tüm üstünlük melekleri, Seçilmiş Olan, ve dünyanın üzerindeki, suyun üzerindeki diğer güçler çağrılacak.

14. O gün hepsi tek ses olup iman ruhuyla, bilgelik ve sabır ruhuyla, merhamet ruhuyla, yargılama ve huzur ruhuyla, iyilik ruhuyla Tanrı’yı kutsayacak, övecek ve onurlandıracak. Evet, hepsi tek bir sesle diyecek ki: ‘O kutsanmıştır ve sonsuza kadar kutsansın Ruhların Tanrısı’nın adı.’Gökteki tüm o uyumayanlar O’nu kutsayacak.

15. Göklerdeki tüm ulular O’nu kutsayacak. Hayat bahçesinde kalan tüm seçilmişler, kutsayabilecek, onurlandırabilecek, yüceltebilecek tüm ışık ruhları senin kutsal adını ebediyen onurlandıracak ve kutsayacak.

16. Ruhların Tanrısı’nın merhameti ve sabrı çok olduğu için, yaptığı, yarattığı her şeyi ululara ve seçilmişlere bildirdi.”


61. Bölüm

1. Tanrı krallara, güçlülere, soylulara ve dünyada kalanlara emretti: “Gözlerinizi açın ve boynuzlarınızı kaldırın, eğer Seçilmiş Olan’ı tanıyabilirseniz.”

2. Ruhların Tanrısı şanlı tahtına oturdu,

3. Adalet ruhu Seçilmiş Olan’ın üzerine döküldü;

4. Onun ağzından çıkan kelimeler tüm günahkârları öldürür, tüm inançsızlar onun önünde yok olur.

5. O gün tüm krallar, kudretliler, soylular ve dünyayı elinde tutanlar ayağa kalkacak, onun nasıl şanlı tahtında oturduğunu ve önünde uluların adaletle yargılanışını ve,

6. Önünde hiçbir şeyin söylenmeyişini, bunun beyhude olduğunu görecekler.

7. Ve doğum sancısı içinde, oğlu rahminin ağzına gelmiş, zorlukla onu doğurmakta olan bir kadın gibi onlara bir ağrı gelecek.

8. Bu Kadın Oğlu’nu[63] şanlı tahtında otururken görünce birbirlerine bakacaklar,

9. Titreyip boyunlarını eğecekler ve bir sancıyla kaplanacaklar.

10. Kudretli krallar ve dünyayı elinde tutanlar, bu herkesi yöneten ve şimdiye kadar gizlenmiş olanı kutsayacak, onurlandıracak, övecek. Evet, o İnsan Oğlu baştan beri gizlenmişti. En Yüce Olan onu kendi kudretinin huzurunda tutmuş, onu seçilmişlere bildirmişti.

11. Ve ulular ve seçilmişler topluluğu o gün onun önünde duracak.

12. Tüm kudretli krallar, soylular ve dünyayı yönetenler bu İnsan Oğlu’nun önünde başlarını eğecek, ona tapacak

13. Ve umutlarını ona bağlayıp, yalvarıp merhamet dileyecekler.

14. Ama Ruhların Tanrısı onlara öylesine bastıracak ki, onlar Seçilmiş Olan’ın huzurundan uzaklaşacaklar. Yüzleri utançla dolacak, çehreleri kararacak. Ceza melekleri intikam için onları alacak, çünkü onlar O’nun çocuklarına ve seçilmişlerine eziyet etti. Ulular ve seçilmişler bunu izleyecek. Bu gördüklerine sevinecekler çünkü Ruhların Tanrısı’nın gazabı onların üzerinde olacak

15. Ve Ruhların Tanrısı’nın kılıcı onların kanlarıyla sarhoş olacak. Ulular ve seçilmişler o gün kurtarılacak. Bir daha asla günahkârların ve yasayı çiğneyenlerin yüzlerini görmeyecekler.

16. Ruhların Tanrısı onların üzerinde kalacak.

17. Sonsuza kadar bu İnsan Oğlu’yla birlikte kalacaklar, yiyecekler, yatacaklar ve kalkacaklar.

18. Ulular ve seçilmişler yükselecek; artık boyunları eğik olmayacak. Ruhların Tanrısı’nın hayat elbisesini giyecekler. Bu hayat elbiseleri Ruhların Tanrısı’ndan gelecek ve hiç eskimeyecek. Ruhların Tanrısı’nın önünde ışığınız bitmeyecek.


62. Bölüm

1. Ve o günlerde dünyayı elinde tutan güçlü krallar, Ruhların Tanrısı’nın önünde yere kapanıp günahlarını kabul etmek için, kısa bir soluklanmak için, teslim edildikleri ceza meleklerinden izin isteyecekler.

2. Ruhların Tanrısı’nı kutsayacak, yüceltecekler: “Kutsanmıştır Ruhların Tanrısı, Kralların Tanrısı, Güçlülerin Tanrısı, Yöneticilerin Tanrısı, İhtişam Tanrısı ve Bilgelik Tanrısı.

3. O her gizli şeyi aydınlatacaktır.

4. Senin kudretin tüm nesillere hükmeder, şanın ebedidir.

5. Sırların derin ve sayısızdır. Adaletin sorgulanmaz.

6. Şimdi Ruhların Tanrısı’nı, Kralların Kralı’nı övmemiz, kutsamamız gerektiğini biliyoruz.”

7. Ve diyecekler ki: “O’nu övmemiz, şükredip kutsamamız ve iman etmemiz için kim bize fırsat verecek?

8. Şimdi biraz zaman istiyoruz ama istediğimizi alamıyoruz. Buraya çekildik, mahrum kaldık. Işığımız sona erdi ve mekânımız sonsuza kadar karanlık.

9. Çünkü onun önünde inanmadık. Kralların Tanrısı’nın adını onurlandırmadık, tüm işlerimizde Tanrı’yı övmedik.

10. Krallığımızın saltanatına ve şanımıza güvendik. Sınanma ve felaket günümüzde O bizi kurtarmadı. Tanrımız’ın tüm işlerinde, yargılamalarında ve adaletinde sadık olduğuna, yargılamalarının şahsi olmadığına iman etmemiz için fırsat bulamıyoruz şimdi.

11. Yaptıklarımızdan dolayı onun önünden uzaklaşıyoruz.

12. Günahlarımız gerçekten çok fazla sayıda.”

13. Kendi kendilerine diyecekler ki: “Ruhlarımız suç dolu

14. Ve bu yüzden cehennemin şiddetli alevlerine gidiyoruz.”

15. Ardından o İnsan Oğlu’nun önünde çehreleri karanlığa, utanca bürünecek ve onun huzurundan kılıç önünde uzaklaştırılacaklar.

16. Ve Ruhların Tanrısı dedi ki: “Ruhların Tanrısı’nın önünde güçlüler, krallar, soylular ve dünyayı elinde tutanlar için hüküm ve yargı budur.”


63. Bölüm

O gizli yerde başka çehreler de gördüm. Meleğin sesini duydum: “Bunlar göklerden dünyaya inen, insanoğullarına gizli şeyleri ifşa eden, yoldan çıkaran ve günah işleten meleklerdir.”


64. Bölüm

1. O günlerde Nuh[64] dünyanın suya gömüldüğünü ve yıkımın yakın olduğunu gördü.

2. Ve oradan ayrılıp dünyanın uçlarına gitti. Büyükbabası Enok’a seslendi.

3. Acı bir sesle üç kere: “Duy beni! Duy beni! Duy beni!” dedi. Ona dedi ki: “Bana dünyaya dökülenin ne olduğunu, dünyanın neden bu kadar kötü bir durumda olduğunu ve sallandığını söyle. Yoksa sanırım ben de onunla birlikte yok olacağım!”

4. Dünyada büyük bir karmaşa vardı. Göklerden bir ses duyuldu ve yüzüstü düştüm.[65] Büyükbabam Enok gelip yanımda durdu

5. Ve dedi ki: “Neden bu kadar acı ve feryat içinde bana seslendin?

6. Tanrı’dan dünyada yaşayan herkese bir buyruk geldi. Sonları yakın. Onlar meleklerin tüm sırlarını, şeytanların tüm vahşiliklerini öğrendiler. Gizli güçleri, büyücülüğün güçlerini, tüm dünyada eriyik metalden şekiller yapanların güçlerini öğrendiler.

7. Topraktan nasıl gümüş çıkarıldığını da öğrendiler. Gümüşten farklı olarak, kurşun ve kalay topraktan elde edilmez. Bunları üreten bir çeşme vardır

8. Ve o çeşmede bir melek durur. O melek olağanüstüdür.”

9. Bunun ardından büyükbabam Enok elimden tuttu, kaldırdı ve dedi ki: “Ruhların Tanrısı’na dünyanın bu durumunu sordum. Adaletsizlikleri nedeniyle onların kararları verildi ve bu karar asla geri alınmayacak. Araştırıp öğrendikleri büyücülük faaliyetleri nedeniyle dünya ve üzerinde yaşayanlar yok edilecek. Onlar için sonsuza kadar hiçbir sığınak da olmayacak,

10. Çünkü onlar gizli olanı açığa çıkardılar ve yargılanacaklar. Ama senin durumunla ilgili olarak oğlum, Ruhların Tanrısı senin saf olduğunu ve bu sırlarla ilgili suçlardan münezzeh olduğunu biliyor.

11. Senin adının ulular arasında olmasını planladı. Dünyada yaşayanlar arasında seni koruyacak ve senin adalet tohumuna güç ve şan verecek. Ve tohumun sonsuza kadar sadıkların ve uluların çeşmesi olacak.”


65. Bölüm

1. Sonra, dünyada yaşayan herkese yargılama ve yıkım getirmek için gelip dünyanın altındaki tüm suların gücünü serbest bırakmaya hazırlanan

2. Ceza meleklerini gösterdi bana.

3. Ve Ruhların Tanrısı ileri çıkan meleklere suları yükseltmemelerini, kontrolleri altında tutmalarını söyledi.

4. Çünkü o melekler suların gücünü yönetiyordu. Sonra Enok’un huzurundan ayrıldım.


66. Bölüm

1. O günlerde Tanrı’nın sesi bana ulaştı,[66] dedi ki: “Nuh, senin hayatında suç yok; senin hayatın bir sevgi ve adalet hayatı.

2. Şimdi melekler ahşap bir araç yapıyorlar.[67] İşlerini bitirdiklerinde elimi onun üzerine koyup koruyacağım.

3. Ondan hayat tohumu çıkacak. Dünya boş kalmasın diye bir değişiklik yapacağım. Senin tohumunu sonsuza kadar güçlendirip seninle birlikte yaşayanları tüm dünya üzerine yayacağım ve tohumun dünyada Tanrı’nın adıyla kutsanacak ve çoğalacak.”

4. Ve Tanrı adaletsizlik gösteren o melekleri, büyükbabam Enok’un daha önce bana batıda gösterdiği altından, gümüşten, demirden, kurmuş ve kalaydan dağlar arasındaki yanan vadiye tıkacak.[68]

5. O vadiyi gördüm. Karalarda ve denizlerde büyük bir sarsıntı vardı.

6. Tüm bunlar olurken, o ateşli, erimiş metalden ve onun hareketinden bir sülfür kokusu çıktı ve koku o sularla birleşti. İnsanlığı yoldan çıkaran meleklerin vadisi o toprak altında yandı.

7. O vadide, dünyada yaşayanları saptıranların cezalandırılacağı ateşten ırmaklar da akıyordu.

8. O günlerde o sular krallara, kudretlilere, soylulara ve dünyada kalanlara hizmet edecek, hem can ve bedenin şifası için, hem de ruhun cezası için.

9. Şimdi ruhları şehvet dolu olduğu için bedenleri cezalandırılabilir, çünkü Ruhların Tanrısı’nı inkâr ettiler. Cezalarına gün be gün tanıklık ediyorlar ama O’nun adına inanmıyorlar.

10. Vücutları yandıkça ruhlarında ebediyen bir değişiklik meydana gelecek.

11. Ruhların Tanrısı’nın önünde kimse lüzumsuz bir laf edemez.

12. Vücutlarının şehvetine inandıkları ve Tanrı’nın Ruhu’nu inkâr ettikleri için onlara yargılama gelecek.

13. Ve o sularda o günlerde bir değişiklik olacak. O melekler o sularda cezalandırıldığında, o suların sıcaklığı değişecek.

14. Melekler yükseldiği zaman sular değişip soğuyacak. Sonra yüce Mikail’in cevap verdiğini duydum: “Meleklerin yargılanmalarını sağlayan bu karar, krallar için, kudretliler için ve dünyayı elinde tutanlar için bir tanıklıktır.

15. Bu yargılama suları kralların bedenlerinin ve bedenlerindeki şehvetin şifalandırılmasına yönelik olduğu için onlar bunu görmeyecek ve bu suların değiştiğine, sonsuza kadar yanan bir ateş haline geldiğine inanmayacaklar.”


67. Bölüm

1. Ardından büyükbabam Enok ona verilen hikâyeler kitabındaki tüm sırları öğretti bana. Bunları benim için Hikâyeler Kitabı’na yazdı.

2. O gün yüce Mikail Rafael’e dedi ki: “Meleklerin yargılanmasının şiddetinden dolayı ruhun gücü beni sersemletiyor, titretiyor. Onları eriten bu şiddetli yargılamaya kim dayanabilir?” Yüce Mikail tekrar Rafael’e dedi ki: “Liderleri yüzünden onlara uygulanan bu yargılama karşısında kimin kalbi yumuşamaz, kimin içi titremez?”

3. Ve yargılama melekler Ruhlar Tanrısı’nın huzurundayken devam etti

4. Ruhların Tanrısı’nın önünde yüce Rafael, Rakael’e dedi ki: “Tanrı’nın gözü önünde olamayacaklar. Ruhların Tanrısı onlara kızdı, çünkü onlar Tanrı kendileriymiş gibi davranıyorlar. O yüzden gizli bir yargı ebediyen buldu onları şimdi.

5. Ne melekler ne de insanlar gidip onlara eşlik eder; onlar bu yargılamaya ebediyen tek başlarına maruz kaldılar.”


68. Bölüm

1. Bu yargılama esnasında korkup titreyecekler, çünkü bu yargılama dünyada yaşayan herkese gösterildi.

2. O meleklerin adlarıyla ilgili olarak: İlki Samyaza, ikincisi Artikafa, üçüncüsü Armen, dördüncüsü Kakabel, beşincisi Turael, altıncısı Rumyel, yedincisi Danyal, sekizincisi Kael, dokuzuncusu Barakel, onuncusu Azazel, on birincisi Armers, on ikincisi Bataryal, on üçüncüsü Basasael, on dördüncüsü Hananel, on beşincisi Turyal, on altıncısı Simapiseel, on yedincisi Yetarel, on sekizincisi Tumael, on dokuzuncusu Tarel, yirmincisi Rumel, yirmi birincisi Azazyel.

3. Bunlar onların onlarca ve yüzlercesini yöneten liderleri ve adlarıdır.

4. İlkinin adı Yekun’du. O, kutsal meleklerin tüm çocuklarını saptıran, onları dünyaya getirip insanların kızlarıyla yoldan çıkarandır.

5. İkincisinin adı Kesabel’di. O, meleklerin kutsal oğullarına şeytani kılavuzlukta bulundu ve onları yoldan çıkarıp vücutlarını insanların kızlarıyla kirletmeye sevk etti.

6. Üçüncüsü Gadreel’di. O, insanoğullarına tüm öldürücü darbelerini gösterdi ve,

7. Havva’yı yoldan çıkardı. İnsanoğullarına savaş zırhlarını, savaş kılıçlarını ve diğer tüm ölüm silahlarını gösterdi.

8. O zamandan sonra nesilden nesile dünyada yaşayanlara tüm bu şeyler onun elinden geçti.

9. Dördüncüsünün adı Penemuel’di. O insanoğullarına acıyı ve tatlıyı,

10. Ve meleklerin bilgeliklerinin tüm sırlarını öğretti.

11. İnsanlara mürekkep ve kağıtla yazmayı öğretti;

12. Böylece bugüne kadar pek çokları günaha girdi.

13. İnsanlar böyle bir amaç için, inançlarını kalem ve mürekkeple göstermek için yaratılmadı.[69]

14. İnsanlar tıpkı melekler gibi yaratıldı ki doğru ve saf kalabilsinler

15. Ve her şeyi yok eden ölüm onlara dokunmasın.

16. Ama şimdi bilgileri nedeniyle yok oluyorlar ve bu güç onları tüketiyor. [70]

17 Beşincisinin adı Kasdeya’ydı. Bu, insanoğullarına kirli ruhların ve şeytani varlıkların tüm kötü etkilerini gösterendir.

18. Düşük olması için rahimdeki embriyonun nasıl öldürüleceğini gösterdi. Yılan ısırıklarıyla ruha zarar vermeyi ve yılanın oğlu Taba’et ile öğlen vakti meydana getirilen yıkıcı etkileri öğretti.

19. Kasbaal’ın görevi, En Ulu Olan’ın tüm görkemiyle yaşarken ululara sunduğu ahitin[71] liderliğini yapmaktır.

20. Melek Beka Mikail’den ona gizli adı göstermesini istedi. Böylece o gizli adı ahitte söyleyebilecek, insanoğullarına tüm gizli şeyleri açıklayanlar o adın ve ahitin önünde titreyecekti.

21. O ahitin gücü o kadar yüksektir. Çok kudretlidir.

22. Akae’nin bu ahitini Mikail’e teslim etmişti.

23. O ahitin gücünde saklı sırlar şunlardır:

24. Gökler Dünya var edilmeden önce ve ebediyen sabitlenmişti.

25. Dünya da su üzerinde kuruldu ve dünyanın yaratılışından sonsuza kadar dağların gizli yerlerinden güzel sular geldi.

26. Denizler ve temelleri o ahitle yaratıldı.

27. Gazap anında kumu denizlerin temeline koydu. Dünyanın yaratılışından sonuna değişmez. O ahitle derinlikler güçlendirildi. Hiçbir zaman yerlerinden kıpırdamazlar.

28. Güneş ve Ay yörüngelerini o ahitle tamamlar, hiçbir zaman kurallarından sapmazlar.

29. Yıldızlar yörüngelerini o ahitle tamamlar.

30. Yıldızlara adlarıyla seslenildiğinde onlar O’na sonsuza kadar cevap verir.

31. Aynı şey rüzgârların nefesleri için de geçerlidir, hepsinin nefesi vardır ve beraber harekete geçerler.

32. Gök gürlemeleri, şimşeğin ışığı,

33. Dolu hazneleri, kırağı hazneleri, sis hazneleri, yağmur ve çiğ hazneleri orada korunur.

34. Hepsi inanır, tüm güçleriyle Ruhların Tanrısı’na şükreder,

35. O’nu yüceltirler. Tüm şükürleri onların besinidir. Sonsuza kadar Ruhların Tanrısı’nın adını över, yüceltirler.

36. Bu ahit onlar üzerinde güçlüdür. Yolları bu ahitle korunur, ilerleyişleri bozulmaz.

37. İnsan Oğlu’nun adı onlara bildirildiğinden beri sevinçleri büyüktü,

38. Ve onu kutsadılar, onurlandırdılar, yücelttiler.

39. İnsan Oğlu şanlı tahtına oturdu. Tüm yargı ona verildi ve o da tüm günahkârların ve insanlığı saptıranların yok edilmesini ve dünya üzerinden silinmesini sağladı. Zincirlerle bağlanacaklar.

40. Yıkım onların tüm topluluğunu esir alacak. Tüm işleri dünyadan tamamen silinecek. İnsan Oğlu ortaya çıktığı için, o vakitten sonra hiçbir şey bozulamayacak. İnsan Oğlu ortaya çıktı ve şanlı tahtına oturdu.

41. Onun huzurunda tüm kötülükler yok olacak. Ruhların Tanrısı’nın önünde İnsan Oğlu’nun sözü kudretli olacak.

42. Bu Enok’un üçüncü öyküsüydü.


69. Bölüm

1. Sonra İnsan Oğlu’nun adı dünyada yaşayanların seviyesinden Ruhların Tanrısı’nın seviyesine yükseltildi.

2. Evet, ruh arabasıyla göğe yükseltildi ve insanlar arasında adı kayboldu.

3. O günden sonra artık onlar arasında sayılmadım. O beni Kuzey ile Batı rüzgârları arasına yerleştirdi. Orada melekler ölçüm şeritlerini alıp seçilmişlerin ve adillerin yerini ölçtüler benim için.

4. Başlangıçtan beri orada yaşayan ilk insanların babalarını ve uluları gördüm orada. [72]


70. Bölüm

1. Ardından ruhum çekilip göklere yükseltildi. Orada bir ateş üzerinde yürüyen meleklerin oğullarını gördüm. Giysileri beyazdı ve yüzleri kristal kadar şeffaftı.

2. Ateşten iki ırmak gördüm ve ateşin ışığı hiyasint[73] gibi parlıyordu.

3. Ruhların Tanrısı önünde yüzüstü düştüm.

4. Meleklerin liderlerinden Mikail sağ elimden tutup beni kaldırdı ve sonra bana tüm merhamet ve adalet sırlarını gösterdi.

5. Bana tüm göklerin, tüm yıldızların ve hatta tüm ışık-taşıyıcıların sırlarını, uluların önünde hepsinin nasıl hareket ettiklerini gösterdi.

6. Mikail Enok’un ruhunu göklerin göklerine taşıdı,

7. Ve orada buz kristallerden yapılma bir yapı gördüm.

8. O kristaller arasında canlı ateşin alevleri vardı. Ruhum bu evi saran bir ateşi ve evin dört bir yanındaki canlı ateşten ırmakları gördü.

9. Evin etrafında Serafim, Kerubim ve Ofanim[74] vardı. Onlar uyumaz, O’nun şanlı tahtını korur.

10. Ve o evi çevreleyen sayısız, binlerce, on binlerce melek gördüm.

11. Göklerin üzerindeki melekler ve Mikail, İsrafil, Cebrail ve Fanuel o eve girip çıkıyordu. Ve Mikail, Cebrail, İsrafil ve Fanuel ve sayısız kutsal melek o evden çıktı.

12. Kadim Olan onlarla birlikteydi. Başı yün gibi beyaz ve temizdi. Giysisi tarifsizdi.

13. Yüzüstü düştüm. Tüm bedenim ışık haline geldi, ruhum dönüştü.

14. Tüm gücümle sesimi çıkardım, kutsama, yüceltme ve onurlandırmada bulundum.

15. Ağzımdan çıkan bu kutsamalar, Kadim Olan’ın nezdinde kabul gördü.

16. Kadim Olan, Mikail, Cebrail, İsrafil, Fanuel ve sayısız melekle birlikte geldi.

17. Melek gelip beni sesiyle selamladı ve dedi ki: “Sen adalet için doğmuş bir insanoğlusun, adilsin.

18. Kadim Olan’ın adaleti senin için hiç bitmeyecek.”

19. Ayrıca bana dedi ki: “Yaklaşan çağ için, Kadim Olan sana barış bildiriyor. Dünyanın yaradılışından beri O’ndan barış yayılıyor

20. Ve sen de sonsuza kadar huzur bulacaksın.

21. Herkes O’nun yollarında yürüyecek, çünkü adalet O’ndan hiç ayrılmaz. Mekânları ve mirasları hep O’nunla birlikte olacak. O’ndan hiç ayrılmayacaklar.

22. İnsan Oğlu’yla birlikte uzun bir ömür olacak.

23. Adiller Ruhların Tanrısı’nın adıyla sonsuza kadar huzur içinde ve doğru bir yolda olacak.”


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder